JYJ Hakkında

Bildiğiniz gibi JYJ, SM denen şirketle bayağ sorunlar yaşadı. Ben bunları geç öğrenmiş olsam da duymadığıma şaşırdım. SM gibi büyük bir şirketin nasıl olur da sanatçıları böylesine sömürdüğüne akıl sır erdiremiyorum. Bu konuyla ilgili birçok blog ve haber okudum, araştırdım.

TVXQ gibi bir grubun dağılması beni her ne kadar üzse de, JYJ olarak güçlü olduklarını gösterdiklerini düşünüyorum. Ki bu çocuklar SM yüzünden 2 yıl 

televizyonda görünmemiş. Bir sanatçı için en önemli şeydir televizyon ama SM buna engel olmuş. Jaejoon, Junhu ve Yoochun (minik tavşanım >_<) her zaman her yerde kendilerini göstermeye ve güçlü kalmaya devam ediyorlar. Bu üç üye hakkında çok fazla bilgi sahibi olmasam bile bildiklerimi sizlerle paylaşmak ve Türkiye hakkındaki görüşlerini tekrar burada yaşatmak istiyorum.

İlk üyemiz Jaejoong olsun. Bu yakışıklı serseri 26 Ocak 1986'da Choong Nam'da doğmuş. Grubun ana vokali ve en büyüğü oluyor kendisi.

Boyu: 1.83
Kilosu: 63
Kan Grubu: 0
Sevdiği Renk: Yeşil
Blah Blah Blah..

Aynı zamanda lise mezunuymuş, Jaejoong. Buna rağmen ne kadar yetenekli ve istekli olduğunu çok sevdiği şeyden, beste yapmasından görüyoruz. (Aynı YOOCHUN Oppam gibi ^_^) Piyano da çalıyomuş kendisi.

Üyelerin fotoğraflarını çekmeyi de seviyormuş. Zaten şirinliklerini o fotoğraflardan görebiliyoruz. Bana sorarsanız kamera önünde gerçekten en rahat olan grup JYJ. Oldukları gibi doğal davranıyorlar ve insanı karnı ağrıyana kadar güldürüyorlar. Bu yüzden bu gruba karşı ayrı bir sempati duyuyorum. (Yoochun için daha fazla o ayrı. >_<) Ayrıca edindiğim bilgilere göre 2 kere trafik kazası geçirmiş bu yakışıklı. Aman dikkat! Sen bize lazımsın, Jaejoong. Neyse... 
En sevdiği mevsim baharmış. Bahar sevilmez mi? Jaejoong, Yoochun gibi değil. Yoochun'un garipliği herhalde, adam üşümeyi seviyor. Ben ise her dakika sıcak hissetmek isterim. Beni huzurlu kılan odur. (Kendimi anlatmaya başladım. '_')

Baharatlı ve acı yemekleri seviyormuş. Ayrıca yemek de yapıyormuş! Bazı erkekler de bu konuda hamarat. Nedense bundan birazcık Türk erkeklerinde yok. Biraz yardımım dokunsun, yardım edeyim demiyor bizimkiler. >_<

Jaejoong bir hayranı ile evlenmek istiyormuş! Bu hepimiz için bir şans var demektir. Nereden bulacak bizi, neden sevsin, nasıl sevsin diyosanız kuşkulanmayın. Zaten geçen yıl Türkiye'ye (Ankara) gelmişti ve Türk kızlarını güzel bulduğunu, korece bilen bir Türk kızıyla evlenebileceğini söylemişti! Altını çiziyorum. >_< Dediğine göre tekrar Türkiye'ye gelmek ve bu sefer yanında JYJ'yi de getirmek istiyormuş. O zaman bize de onları beklemek kaldı. :)

Eklemeden geçemeyeceğim Jaejoong, 2 tane kızı 1 tane oğlu olsun istiyormuş. MAŞALLAH! (Bizde hayır yok! >_<)

Jaejoong'un başarılarından bahsedersek; SM şirketi tarafından düzenlenen ses yarışmasında 2.olmuş, Asya'nın en yakışıklı erkeği seçilmiş, (Benim en yakışıklım YOOCHUN ^_^) Japonya'da en çok aranan sevgili seçilmiş, (Biz de aynı şeyyden arıyoruz. O_O) En iyi görünümlü erkek idol seçilmiş, Yahoo Japonya'da en çok ismi yazılıp aranan artist olmuş, Asya'nın en iyi sesleri arasında 2.sırada yer almış. (Ona ne şüphe!)

Peki bu yakışıklının küçüklüğü nasıldı?
Zormuş.. Evet, gerçekten zormuş. Henüz bebek denecek yaşta ekonomik nedenlerden dolayı başka bir aileye evlatlık verilen Jaejoong'un 7 üvey, 1 de öz olmak üzere 8 kız kardeşi varmış. En sevdiği kardeşi en küçük olan ve tabii ki öz kardeşiymiş.
Garip olan kısmı ise jaejoong evlatlık verildiğini ünlü olduktan sonra öğrenmiş ve muhtemelen zor zamanlar geçirmiştir. Hatta bu zaman içinde geçirmiş güzel çocuk trafik kazasını. '_'
Arkadaşlarının desteğiyle o zor zamanlarını atlatmış ve hem üvey ailesi hem de öz olan biyolojik annesiyle görüşmeye devam ediyormuş. 



Şimdi ise bu geçirdiği zor zamanları anlatan bir röportajı sizlerle paylaşıcam;

Kim (VJ): Yunho ve Junsu bu yıl Üniversiteye kabul edildi ve Changmin de KyungHee üniversite öğrencisi olacak.
Kendisi için onu kutlayalım.(Herkez alkışlıyor)...Jaejoong'un şarkı kariyeri için okulu bıraktığını duydum?

Jaejoong: Evet, ben yapmaktan hoşlandığım birşey bulmak istedim.

Kim (VJ): Seul'e geldikten sonra,bir çok zorluk olmuş olmalı ?

Jaejoong:Evet, bir çok iş aldım.

Kim (VJ): Daha önce kanını sattığını duydum?

Yunho: Bu satmak değil kan vermekti !

Jaejoong:... o kira sorunlar nedeniyle oldu.Bağış bittiğinde para, bisküvi yerine kullanıldı.(Gözleri kızarmaya başlıyor)

Kim (VJ): Bu kolay değil! Sadece bir kaç bisküvi için.. Çalıştığın zamanlarda şehriye çorbası yediğini duydum?

Junsu: Jaejoong, Changmin gibi aç olmazdı!

Changmin: (gülüyor)

Jaejoong: (sessiz kaldı)

Kim (VJ): Hmm?

Jaejoong: O zaman benim rüyam idi... ama... Ben çok açtım... (tıkanmaya başlıyor) 

Kim (VJ): Bu yüzden sadece otobüse binmek yerine, parayı biriktirmek için 3 saat boyunca yürüdün ? 

Jaejoong: Evet öyle oldu… (gözyaşları akmaya başladı) 

Changmin: (sessiz kalıyor, gözleri kızardı)

Kim (VJ): Ah, bu kadar zor olmasına rağmen bunun üstesinden geldin.. .zorlu olduğu bir zaman var mıydı?

Jaejoong: (gözyaşlarını silerek devam ediyor)

Micky: Tamam, ne kadar zor olmuş olsa da bunu başardık… (Jaejoon'un omuzlarına bastırdı)

Yunho: (Jaejoong'ı kucakladı)

Jaejoong:… Gerçekten Cassiopea'nın bana verdiği destekler için çok teşekkür ederim.
Ben gerçekten herkez önünde sahnede olabileceğimi düşünmemiştim.(gözleri kızarıyor)
Sizler olmasaydınız ben hala Seul sokaklarında olucaktım. (tıkandı) 
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.(ağlamaklı) Gerçekten herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Teşekkürler... (gözyaşları zaten neredeyse düşmek üzereydi,konuşmasını bitirmesi mümkün değildi.) T_T

Jae Joong ileride kaç çocuğun olmasını istiyorsun sorusuna;
''Sanırım bu eşimin sağlığına bağlı ama bir çok çocuk istiyorum" diye cevap vermiş. Ama yukarıda bahsettiğim gibi iki kız bir de erkek çocuk istiyormuş. Çünkü en son doğan erkek çocukların yakışıklı olduğuna inanıyormuş. (Tıpkı kendi gibi :P) Doğacak çocuğunun eşine benzemesini istiyormuş.. Çocukları babaları gibi şarkı söylemek isterlerse bunu kesinlikle destekleyeceğini söylüyormuş.

Jaejoong grup içerisinde grubun ''Annesi'' olarak anılmaktaymış. Yunho ile birlikte grubun en büyükleri olduğundan diğer üyelerle çok ilgilenmekteymiş. Jaejoong'un Yunho ile olan arkadaşlığı örnek bir arkadaşlıktı bu yüzden. :) Çünkü geçirdiği zor dönemlerde aynı yaşta olduklarından dolayı onu en iyi anlayan ve destek olan Yunho olmuş. Bir dans çalışması sırasında ayağını inciten Jae Joong'u sırtında taşımış ve hastanede başında beklemiştir. (Ne hoş ^_^)

Mirotic albümünün yapım aşamasında bütün üyelere tek tek mektup yazan yakışıklımız içten ve samimi duygularını kardeşlerine yansıtmış ve ''Diğer yarım'' dediği Yunho'ya yazdığı mektup kardeşine olan en güzel duygularının ifadesi olmuş.. (Böyle arkadaşlıklar zor bulunur.)

''Jung Yunho, Yunho, Yunho, liderimiz, Yunho. Son zamanlarda yoruldun mu? Benim Yun, Ho'm, tüm zorluklara dayandığı için lider oldu. Ne zaman senin bitkin bedenini görsem, böyle düşünüyorum. Bazı yükleri omuzlarından almak istiyorum ama gücüm yetmiyor~ Biliyorum, ne zaman biz ödül alsak diğer üyeler(sen hariç biz) ağlıyoruz, ancak sen kendini tutup eve gittiğimizde bile sadece tuvalette ağlıyorsun. Mektubun içinde teşekkürler ama içinde yazanlar neydi öyle? " Erkenden uyu, eğer uyumazsan seni öldüreceğim.." Yunho, eğer senin için olmasaydı bunu yapmazdım. Benim diğer yarım, Yunho, seni seviyorum.''

Ve Jaejoong hakkında daha fazlası! (Uzattım sanırım >_<)

-Çok fazla aynaya bakar, yani sakın elinden aynayı almaya kalkışmayın!
-Heyecanlı olduğunda yerli argo konuşmalarına başlar "Oo"
-Kızları heyecanlandırmak için nasıl gözlerini kullanacağını bilmiyor. Yani böyle bir şey beklemeyin. >_<
-Bu sadece kızlara söylenen bir kelime olduğundan insanların ona "güzel" demesinden hoşlanmıyor. (Kim diyo onu hı? -_-) O daha çok cool ve yakışıklı denilmesini istiyor. (Hiç de inkar etmiyor! >_<)
-Olağanüstü, özel kıyafetlerden hoşlanır.
-Dışarıdan soğuk gözüküyor ama gerçekte sıcak bir kalbi var. Yani sakın onun duygularına zarar vermeyin!
-Bir Coca Cola sorumluluk devresi esnasında cola'yı içtikten sonra bayılır. Şimdi ise bir Coca Cola fobisi var. (Aigoo)
-Uyurken her zaman uyku maskesi takar. (Ben de takıyorum daha rahat uyumanızı sağlıyor. ^_^)
-Yemek yapmayı çok seviyor. Bu yüzden hediye olarak başka ülkelerin yemek kitaplarını almaktan çok hoşlanıyor. Ancak sakın onunla yemek yapmak istemeyin! Çünkü mutfakta başka insanlarla beraber durmayı sevmiyor.

GENEL OLARAK:
Büyüme: Ailesinde büyüyen yaramaz bir genç;
8 ablalı büyük bir ailenin en küçüğü olan Jae Joong hep "yaramaz" çocuk olmuştur.Ailesi üzerinde büyük bir yük olmamasına rağmen şarkıcılık hayalini gerçekleştirmek amacıyla,genç yaşta hayatının giderlerini karşılamak için aralıklı olarak çalışmaya başladı.Hayatının ne kadar yoksul ve acımasız olduğu önemli değildi, o sadece sahneye doğru ilermeye devam etti.


Karakter: Doğuştan mizahlı ve seviyeli bir çocuk;
Sadece bir bakış ile "Bu çocuk gerçekten harika." duygusuna kapılabilirsiniz,ama aslında şakayı ve konuşmayı seven bir tarafı var.


Sanatsal:Birinci sınıf şarkıcı hedefi ile sert çalışmaya devam;
Parlak,yükses ses Jae Joong'un karizması.Gençken "sesi-sağır" olarak arkadaşları tarafından alay ediliyordu.Bu yüzden sonunda Asya'nın en iyi grubunun Vokalisti olana kadar asla çalışmayı bırakmadı.


Kişisel Yaşam:Japonyadaki arkadaşları. Onlarla içki içebilir;
DBSK'nın en iyi içicisi olarak bilinen Jae Joong arkadaşlarıyla iş sonu sık sık dışarı çıkar ve içki içerler.Hep Japonya'da olmasına rağmen,onun yakışıklı kişiliği nedeniyle,sanatçı ve oyuncu arkadaşları arasında yakın bir yeri var.Arkadaşları ile bir şeyler içmek için dışarı çıkmasına birçok kez tanık olmuştur. 


Şaşırtıcı Tarafı;
Androjen görünümü ile Jae Joong,onun "favori simgeleri","utandığında elini ağzını kapatışı" ve "yemek yapma becerileri" v.b. ile,sanki erkekliğini biraz kaybetmiş göründürüyor. Ancak,o üyeler arasından bilek ve kol açısından en güçlüsü. Bir elmayı elleriyle ezebilen güzel bir yüz.. Hayal etmek zor değil mi?


Gel gelelim Junsu'ya... Ne uğraştılar bu çocukla... Yine çok severim bu keratayı ama en güzelini sona saklıyorum. ^_^

Xiah Junsu'muz, 1 Ocak 1987'de Gyeonggi'de doğmuş.
Yay burcuymuş ve yay burcunun birçok özelliğini taşıdığını söylüyormuş. (Acaba öyle mi? >_<)

Piyano ve şiir konusunda çok başarılı. (Anlaşılan bu grup gerçekten de yetenekli olduğunu saklamaya niyetli değil)
Şiir yazmayı gerçekten çok seviyormuş ve en büyük hayali şiirlerinin yayınlanmasıymış. (Okumayı çok isteriz! ^_^)

Ünlü olmayı bir bakıma annesi için istiyormuş. Çünkü onun rahat ve iyi bir yaşam yaşamasını istiyormuş. (Kim istemez. ^_^) Ayrıca annesi de bir zamanlar ünlü olmayı istiyormuş. Junsu bir nevi annesinin hayallerini gerçekleştirmek ve yaşatmak için elinden geleni yapıyor.

Kendi dilinden Xiah Junsu;

"Merhaba, benim adım Xiah Junsu. Xiah ismini sahne ismi olarak sectim çünkü Xiah bana Asia (Asya) kelimesini andırıyor. Asya’nın parlayan yıldızlarından biri olmak için elimden geleni yapacağım. Siz beni destekliyeceksiniz öyle değil mi?. Ilk okuldayken hep ünlü bir sanatcı olmayı düşlüyordum. O zamanlar ünlü sanatcıların şarkılarını dinler ve onlara eşlik ederdim. Ilk deneyimimi Starlight Academy Systemde yaptım. Çok çalıştım ve gayret ettim. Bu sayede DBSK’nın bir üyesi olmaya hak kazandım. Çalışmaya 1999 yılında başladım ve bu zamanlara gelmek 6 yılımı aldı. Kaybetmek istemiyordum çünkü bana inanan ve güvenen insanlar vardı. Herşeyden önce kendi Hayallerimi düşünüyordum.DBSK’nın bir üyesi olduğum sürece elimden geleni yapacağım. Sahneye çıktığımda çok heyecanlanıyorum, çünkü sizin benim hakkımda kötü düşünmenizi istemiyorum, herneyse elimden geleni yapacağım. Çok çalışıyorum, fakat sahnede yeterince iyi değilim biliyorum. Herzaman DBSK’nın çok çalışan Xiah Junsu’su olarak kalacağım."  (Malesef artık değil >_<) 

Peki Junsu'muzun aile hayatından bahsedelim mi?
Junhumuzun ailesi annesi, babası ve ikiz kardeşi Jun Ho'dan oluşuyor. 4 kişilik bu şirin aile Güney Kore'nin Geyonggi-do Eyaleti'nde yaşamakta. Junsu'nun babası Gyeonggi'de bir Pizza Dükkanı işletmekte. Annesi ise bir Güzellik Salonu sahibi. (Ne şiriin ^_^)
Junsu'nun iki kardeşi Jun Ho da Junsu gibi müzikle ilgileniyor. Kendi 2009/10 yılında Zuno adı ile Çin'de çıkış yapmıştır. 

Bir anı.. (Junsu'nun annesi anlatıyor);

"Uzun zaman Önce (Junsu henüz çocukken) Junsu ve Jun Ho (Ikiz Kardeşi) yaramazlık yaptılar, ne zaman yaramazlık yapsalar benden uzun bir sopayla dayak yerlerdi. Her neyse bir gün komşulardan şikayet geldi ve ben Junsu’yu ve Junho’yu eve cağırıp kızdım. Dayak yiyeceklerini anlayınca Junho “Anne önce bana vur dedi”. Neden diye sorduğumda bana şöyle bir cevap verdi. “Bana önce vurursan hırsın geçer ve Junsu’yu daha az döversin!” O an Junho ile o kadar çok gurur duydum ki, Junsu’ya bağırıp, buna ne diyeceksin Junsu? Kardeşinin senin için dayak yemesine göz mü yumacaksın diye sordum. Junsu’nun bunun üzerine cevabı “Evet!” oldu... (Gülüyor)"


Ve yine Junsu hakkında bilinmesi gerekenler!

-Babasını örnek alıyor. (Onun gibi olmak istiyor)
-Junsu amca oldu! (İkiz kardeşi Jun Ho'nun çocuğu olduğu söyleniyor)
-Junsu'nun annesi bir zamanlar Miss Korea seçilmiş. (Waoow :D)
-Junsu'nun babası Junsu ve Junho doğduğunda onlara isim bulma konusunda çok zorlanmış. Fakat daha sonra Junho daha erkeksi durduğu için ona Jun Ho, Junsu daha masum ve güler yüzlü bir bebek olduğu için ona Jun Su adını vermiş.
-Kardeşiyle hiçbir zaman dövüşmemiş.
-Junsu ikiz kardeşi Junho'ya çok düşkün. Haftada en az 4-5 kere arayıp saatlerce konuşurmuş.
-Okulda her zaman çok başarılı bir öğrenci olmuş.
-Çocukluğunda hiç yatağını ıslatmamış. İlk defa 6 yaşındayken çok korktuğu için yatağını ıslatmış. (Neyden korktun o kadar öyle? >_<)
-Küçükken Junsu'nun sırtına sıcak çorba dökülmüş. Çabuk müdahale edildiği için iz kalmamış. (A canım :()
-Çocukluk hayallerinden biri futbolcu olmak. (A bunu bilmez miyiz? :D Hatta Jaejoong ve Yoochun'un telefon konuşmasını buraya koymadan edemeyeceğim. Lütfen sonuna kadar izleyin. Futbol sever Junsu hakkında da konuşuyorlar.) http://www.youtube.com/watch?v=LwnqRhZ-gi4

-Ev işlerinden hoşlanmıyor. Annesi onun yerine odasını toplarmış. (Benden çok farklı değil. >_<)

-Junsu gece video oyunları oynarken uyuya kalıyor ve her sabah elinde oyunla uyanıyor. (Bııy)

-Kolunu yastık olarak kullanmayı seviyor.
-Fanları etrafını sarınca yüzü kızarıyor.
-Ayakta durduğu zaman rahat duramıyor, sürekli sallanıyor ve durduğu yerde hareket ediyor.
-Saçını bozan ve saçını oynayan insanlardan hoşlanmıyor.
-Cola gibi asitli içeceklerden ve dondurmadan hoşlanmıyor. (Naptın kuzum? >_<)
-Futbol hakkında konuşurken çok çabuk heyecanlanıyor. (asfafasdad :D)
-İnsanlar onunla "Erotik" filmler hakkında konuşunca çok sinirleniyor. (Cısss -_-)
-Boxer Short yerine dar iç çamaşırları giymeyi tercih ediyor. (Daha rahatmış O.o)
-Pijamasız uyumayı tercih ediyor. (Bu bilgiler kötü yerlere gidiyor gasda)
-En sevdiği yemek; Tavuk. (Yoochun da çok seviyor. ^_^)
-Bütün fan mektuplarını saklıyor.
-Küçükken hiç kaybolmamış. (Aklıma jang geun suk'un yön duygusu oldu. Onun muydu? Yanlış hatırlıyor olabilerem. :D)
-Junsu bir gün bir arkadaşı zordayken yardım edemediği için sabaha kadar ağlamış. (Oyy T_T)
-Ailesi için bir ev satın aldı. (Ailesinin en büyük hayaliymiş. ^_^)
-Junsu ünlü olmadan önce okulunda çok popüler bir öğrenciymiş.
-Junsu Eunhyuk'la kavga etmeyi çok seviyor. (O da güzel O.O)
-Eunhyuk'la kız kılığına girip bir güzellik yarışmasına katılmışlar. (VIIŞŞŞ ve Junsu o yarışmada 1.olmuşş.)
-Matematik konusunda pek yetenekli olduğunu düşünmüyor. (Bizde aynıyız canım merak etme. :D)


Junsu'nun evlilik düşünceleri ve en ideal kız tipi!

Junsu zeki ve neşeli bir insanla hayat kurmak istiyormuş. Jaejoong 2 kızı 1 oğlu olmasını isterken, Junsu ise 2 oğlu 1 kızı olmasını istiyor. (Bışş :D) Onlarla futbol oynamak ve güzel vakit geçirmek istiyormuş. (Futbolsuz bir paragraf yazmayı özlüyorum. :D) Eşini düşündüğü için bir kız çocuğu da istiyor. Ben erkeklerle ilgilenirken o da kızımızla ilgilenir, yalnız kalmaz diyormuş. Arkadaşı Yunho 5 erkek çocuğu ve 20 kız çocuğu istiyormuş! (Annem naptın ya? :D Sen mi doğurcan o çocukları? Yazık kadına valla. asdaf :D) Junsu bu durumla çok dalga geçip; "Sadece kendini değil, karını da düşün" diyip dalga geçiyormuş. (Ama çocuk da haklı :D)

Junsu "Çıkmak" ve "Evlenmek" kelimesinin aynı anlama geldiğini düşünüyormuş. Çünkü çıktığı kıza ilerde evlenmek istediği kadın gözüyle bakıyormuş. (Vaaay ^_^ Çok etkilendim.) Junsu her önüne gelen kişiyle çıkmak istemiyor. Kalbim ne zaman doğru insanı bulduğunu hissederse, o zaman sevdiğim kadınla evlenmek ve birlikte olmak isterim diyormuş. (Sana sahip olacak kadının şansı da epey büyük olacak.)
Ayrıca annesi Junsu'nun bir hristiyanla evlenmesini istiyormuş. (Seni yolarım kadın. >_<)
Junsu, abartılı giyinen, çok süslü kızlardan hoşlanmıyormuş.

Junsu'nun ideal kız tipi;

• Anlayışlı (Aynen)
• Gözlüklü (Aynı ben:D)
• Boğazli kazaklari seven (Bayılırım)
• Sporu ve Müziği seven (Özellikle Müziği, en az 1 Enstruman çalabilmeli) (3 tane çalıyorum yetmez mi? :D)
• Minyon Tipli (Gel annem buraya)
• Düz Saçlı ve uçları hafif dalgalı (Dalgalandırırız :D)
• Kendi arkdaşlarıyla vakit geçirmeyi seven (Çok severim)
• Arkadaşlarına karşı kibar ve nazik olan (Evlenelim mi seninle? :D)
bir bayan olmalı... 

Daha Fazlası...

• Gerçek Isminiz: Kim Junsu

• Doğum Tarihiniz: 15 Aralık 1986

• Doğum Yeriniz: Gyeonggi do

• Lakablarınız: Borisu, Tavuk, Yunus ...
• Kötü huylariniz: Dudaklarımı ısırmam

• Dininiz: Hristiyan

• Kan Grubunuz: B

• Boyunuz: 178 cm

• Kilonuz: 63

• Aileniz: Annem – Babam ve Ikiz Kardeşim (Hyung)

• Eğitiminiz: Neung Gok MS.

• Hobbyleriniz: Piano calmak, şarki söylemek, dans etmek, şiir yazmak ...

• Kendinizde sevdiğiniz şey: Herşey, ben harikayım.

• Kendi hakkınızda düşünceleriniz: Mükemmellik

• En sevdiğiniz numara: 2

• En sevdiğiniz Mevsim: Sonbahar

• En sevdiğiniz Yemek: Hyukjaenin sevdiği herşey

• En sevdiğiniz/beğendiğiniz ünlüler: Kangta, N’SYNC

• En sevdiğiniz Spor dalı: Hepsi, özellikle Futbol

• En sevdiğiniz Çiçek: Kabak çiçeği

• En sevdiğiniz Renk: Mavi, Eflatun

• Zaman öldürmek için yaptığınız şeyler: Bilgisayar oyunları oynamak

• En çok gittiğiniz yerler: SM, Okul, Kütüphane, Kitapcılar

• Yapabildiğiniz yemekler: Ramen

• En sevdiğiniz yer: Müzik Şirketi’nin çatı katı

• En sevdiğiniz ders: Spor – Beden eğitimi

• Sevmediğiniz ders/ler: Matematik 

• Sabah gözlerinizi açtığınızda ilk gördüğünüz şey: Changmin 

• 80 yaşında yapmak istiyorum dediğiniz şey: Dünya’yı gezmek olur herhalde 

• Kendinizde düzeltemediğiniz şey: Sesim

• Birine ilk görüşte aşık olsanız ne yapardınız: Şu an için bilemiyorum.

• Son zamanlarda en çok begendiğiniz şarkı: Kangta – Polaris

• Hangi içeceği tercih edersiniz: Kahve ve Soda, ama sadece soda diğer asitli içecekleri sevmiyorum.

• Hayatınızda en önemli şey: Kendim ... 

• En az önem verdiğiniz insan: Hyukjae

• Nefret ettiğiniz insan türü: Tek kelimeyle LEE. HYUK. JAE !!!

• Neden korkarsınız: Hyukjae’nin bana baş kaldırmasından.

• Önceki hayatda ne olduğunuzu düşünüyorsunuz: Bir Prens!

• Dünyaya tekrar gelseydiniz ne olmak isterdiniz: Bir kadın

• Ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz: Kendimi hazır hissetiğim ve Hayatımı yolunda koyduğum zaman.

• Kendinizi kötü hissetiğiniz anlarda yaptığınız şey: Hyukjae’yi dövmek.

• Yüzünüzün en çok neresini beğenirsiniz: Heryerini, çok fazla mükemmelim.

• Hayalim/Hedefim: Ünlü bir Sanatcı olmak, Söz yazarı olmak ve bir şirketin sahibi olmak.

• Hayalinizdeki para miktarı: 100000000000000000000000000000000000 won.

• Sevmediğiniz Özelliğiniz: Her özelliğimi seviyorum ^0^

• Hergün başınıza gelen sey: Hyukjae kıyafetlerimi çalar!

• Su an aşık olduğunuz veya hoşlandığınız kişi: Yok, Hiç kimse!!!

• Zamanı geri çevirebilseniz, yapacağınız ilk şey: Sahneye çıkıp şarkı söylemek ve dans etmek.

• Hayatınızda en çok pişmanlık duyduğunuz olay: Elimde Hyukjae’yi dövme şansı varken bunu yapmamak.

• Ölmeden önce ki sön sözünüz ne olurdu: Hi!! Hyukjae!! ^0^ (Not: Ne olduğunu bende anlamıyorum)

• Önemli Eşyaniz: Telefonum

• Eğer bir Kral olsaydınız halkınıza ne söylerdiniz: Böyle devam edinde sizi öldüreyim!!!

• Ideal Eşiniz: Bana kendimi güçlü hissettiren herkes.

• Hiç küçük bir çocugu dövmek istedinizmi: Sadece Hyukjae gibi olan çocukları.

• Hangi tür çocuklar sizin gözünüzü korkutur: Kötü çocuklar (Hyukjae yine nasibini aldı)

• Eğer sacınızı boyatacak olsanız, hangi renge boyatmak isterdiniz: Siyah

• En Unutulmaz Film: Titanic, Armagedon

• Eğer bir dizide Rol alsanız, ne tür bir Karakteri canlandırmak isterdiniz: Hyukjae’nin büyük Ağabeyi.

• Arkdaşlarınız size ne yaparsa hoşlanmazsınız: Benim Arkamdan konuştularmı (ahem, Hyukjae, ahem.)

• Makyaj yapan erkekler hakkında ne düşünüyorsunuz: çok fazla abartmadıklari sürece bir sorun yok. 

• Makyajlı bayanlarmı yoksa Makyajsız bayanlarmı: Makyajsız

• Etkilendiğiniz Kitap: Slam Dunk, Hyukjae ile birlikte okumuştum ... 

• Taze soğan ve Yumurta ile yapacağınız yemek: Ramen

• En sevdiğiniz Ülkeler: Fransa, Aşkin ve sanatın buluştuğu şehir ...

• Evcil bir hayvan alacak olsanız: Köpek alırdım (Adını Hyukgoo koymak istiyorum)

• Karaoke Parçanız: Karaoke’den nefret ediyorum

• Sizi en çok stresse sokan : Sesim

• En çok karşılaşmak istediğiniz Kişi: Korenin ilk Kralı

• Yolda 1000 Dolar bulsanız ne yapardınız: Hyukjae’ye verirdim, çok tatlıyım öyle değilmi ^0^

• Cinlere inanırmısınız: Evet, hayır bekle, yok hayır inanmam.

• Ne olursa olsun mutlu olabildiğin bir zaman varmı: Evet

• Arkadaşlarının veya Akrabalarının Evinde kalırmısın: Pek değil

• En başarılı olduğunuz Oyun: şey, Hyukjae bana karşı her zaman kaybeder 

• Ölen birine son sözün ne olurdu: BYE!! (Aşkım çok duygusuzlaşıyorsun bazen)

• Kendine ne zaman lanet okursun: Hyukjae ile bir iddiaya girip kaybettiğim zaman.

• Uyuku tutmadığı zaman yaptığınız şey: Uyanık kalırım, başka ne yapabilirimki.

• Kore hakkında iyi yada kötü şey: Hyukjae

• Öğrenmek istediğiniz yabancı dil: Japonca

• Kompleksleriniz: Sesim Park Kyunglim’in sesine benziyor

• Yapmak istediğiniz şey: Yapmak istediğim herşeyi yaptım, yapmak istediğim başka birşey kalmadı

• Stressli olduğunuz zamanlar yaptığınız şey: Hyukjae’yi dövmek

• Hiç intihar etmek istedinizmi: Hayır, Intihar kötü bir şey.

• Ne tür hocalardan hoşlanmazsınız: Hyukjae’ye benzeyen hocalar.

• Size en çok destek olan insan: Dukhyun hyung. Seni özlüyorum!

• Eğer birisi eşyalarınızı karıştırıp kaçarsa ne yaparsınız: Hyukjae’yi arkdasından koştururum 

• Yolda bir sapık görseniz ne yaparsınız: Sapıklara alışkınım, çünkü en yakın arkadaşımda bir sapık => Hyukjae

• Mağluplar/Serseriler hakkında görüşleriniz: Bu kelimeden nefret ediyorum.

• Yaşlanana kadar yaşamak istiyormusunuz: YESSIR!!

• Yağmur, Kar, Güneş, Tolu, Rüzgar, hangisini seçerdiniz: Güneş!!

• Hiç sanal sitelerde konuştuğunuz insanlara ilgi duydunuzmu: HAYIR

• En yakın arkadaşınıza ne söylemek isterdiniz: Sonunda soruların sonuna geldik 

• Gelecek Planlarnız: Yaşlanana kadar hayatı doya doya yaşamak.

• Sonunda bitti, kendinizi nasıl hissediyorsunuz: COK IYIII!!!



Junsu'nun Köpeği (Xiahki/Shaki)


Ad: Xiahki/Shaki
Türü: Samoyed
Cinsi: Erkek
Boyut ve Ağırlık: Samoyed Erkekleri 20-32.5 kg

Samoyed, adını kuzey Sibirya'da yaşayan Samoyedlerden almaktadır. Uzun beyaz tüyleri ve gülen yüz yapısı ile tanınırlar. Cogu Kahverengi ya da siyah gözlü olsa da mavi olanları da vardır.

MICKY YOOCHUN! İşte meleğim, işte sevgilim. Bu yazıyı seninle bitirmek istedim. O kadar hayran olunası bir kişi ki.. Hem yetenekli, hem de düşünceli. Şimdi size yoochun'dan bahsedeceğim.

Yoochun, 4 Haziran 1986 yılında Seul'de doğmuş. (Doğuran anaya sağolsun. :D) Grubun orta-düşük vokaliymiş. (Pek anlamadım, siz de boşverin. :D) Junsu ile grubun orta sesiymiş. (Şimdi netleşti her şey :D)
Bu adama bakarken kalp krizi geçirebilirsiniz. O yüzden tedbirli olun. Çünkü şu an onun hakkında bir şeyler yazarken bile elim titriyor!!

Öncelikle sahne adı olan Micky'mizin nasıl bu kadar yükseldiğini, kimler tarafından nerelere getirildiğini öğrenelim. Benim bu küçük tavşanım Kore/Amerikan Müzik Yarışması ve KBN Müzik yarışmasını kazanmış! 

Şarkı bestelemeye çok meraklıymış diğer üyeler gibi. 100'den fazla şarkısı varmış ve grup üyeleri kendi yazdıkları şarkılardan çok Micky'nin (Benim büyük olan küçük tavşanım =D) bestelerini beğendiklerini açıkça belirtirlermiş.

2001 yılında bir müzik festivalinde Daesang ödülünü kazanarak Micky adını duyurmaya başlamış.
Gel gelelim SM şirketine girişine.. (O pislik, her türlü kötülüğün barındığı ama Kore'de büyük bir şirket olmayı başaran şirkete. -_-)
Micky'miz bir gençlik festivalinde özel bir ödül almış ve o ödülle birlikte SM Entertainment'in 
bir üyesinin dikkatini çekmiş ve bizim o zamanki saf Micky'miz kore'ye, şirkete girmek için dönüş yapmış. 
Ama Micky'miz gerçekten mükemmeldir. Diğer üyelere göre çok yeteneklidir. Şarkı bestelemeyi ve özellikle piyano çalmayı sever. Hatta biraz sonra bundan da bahsedeceğim. Uyuyamadığı zamanlar genellikle piyano çaldığını ve sabah kalktığında ilk iş piyano başına oturduğunu söylüyor bu küçük serseri şey. ^_^

Aynı zamanda iyi bir tekvando becerisine sahipmiş! İlkokul döneminde devletin tekvando takımını temsil ederek onlarla birlikte "Çocuklar Günü'nde" bir performans sergilemiş.

Ve gelelim en güzel bölümlerden birine... (Sakın sırnaşmayın -_- :D)
Bayanların yaptığı, sana "sevimli" gelen bir hareket var mı? Seni cezbeden bir hareket? sorusuna cevap olarak; 
"Onları bulaşık yıkarken ya da nadir olan makyajsız hallerini görmeyi seviyorum. Kaba sözler kullanmalarını gerçekten sevmiyorum." demiş. (Ben bu sözünden sonra evdeki bütün bulaşıkları yıkamaya başlamaz mıyım? :D)





Yoochun'un çocukluk hayali, basketbol oyuncusu ya da arba yarışçısı olmakmış. (O da her neyse cahillik işte :D) Vücudunda en çok geniş alnını seviyormuş. Bu alında futbol bile oynayabilirsin diyormuş. (O zaman sen o alnı biraz Junsu'yla paylaş. Malum çocuk futbol manyağı.)

Yoochun sevimli bir eş ve 2 tane kızım olsun diyormuş. ^_^ 2 tane kız istemesinin nedeni işte bütün sevgisini karısına vermek istiyor. (Pek anlamadım ama neyse :D)
Ayrıca Yoochun ailesine çok düşkünmüş. İdeal kız tipinin annesi gibi olmasını istediğini söylüyormuş.    

Babasıyla annesi boşandığında Yoochun'umuz henüz 12 yaşındaymış. Annesiyle kardeşi Amerika'da kalırken, Yoochun babasıyla birlikte Kore'ye dönmüş.

Olayı şöyle anlatıyor;

(Gözleri zaten parça parça ediyor..Göz yaşları gözlerinde ışıldıyor..O birşey düşünüyor)
Sunucu: Benim izlenimim sende harhangi bir sıkıntı var gibi..Gözlerin yaşardı. Yunho'nun hikayesini dinledikten sonra seni dinleyelim mi?
Yoochun söze başlıyor..
Ben 6. sınıftaydım 1998 yılıydı. İlk kez başka bir ülkeye gittim. Etrafımızdaki herkes bize oranın hayallerin ülkesi olduğunu söylüyordu. ve ben geri dönmek istiyordum orada iyi olmayan yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Çok paramız yoktu. Ailem çok fazla tartışıyordu ve boşandılar. Ailem çocukları kim yetiştirmeli diye tartışıyordu(beni ve küçük kardeşimi)
Yoohwan benim küçük kardeşim.. Annemle birlikte olmak istediğini söyledi. Bu nedenle benim annemle olan yaşamım sona erdi.
Annem çalıştığı için her gece eve geç geliyordu. ve bir kap ramen getiriyordu.
Onun bunalımda olup olmadığını bilmiyorum ama bu gibi bir yaşama artık devam edemezdi. Aniden babamı aradı çok gergin olduğunu söyledi.
Ben henüz uyumadığım için konuştuklarını duydum.. iki gün sonra babam geldiği zaman annem iş yerindeydi ve onun birlikte gittim.
O gece uyumak için odama gittim tartışma olup omadığını bilmiyorum ama küçük kardeşim yatağın üzerinde ağlıyordu. Ben banyodaydım annem telefonu açtı..(burda biraz susuyor..) annem telefonu açtı ve ağlamaya başladı..
Kendi kendime bu düşünce doğru değil dedim..bazen denizin üzerinde olursun ve bu sana güven verir..bu biraz daha büyüyen bir sahne oldu.
Herşeyin en acı kısmı Koreye geri dönmek ve kardeşimi geride bırakmak oldu.
Geçen yıl kardeşim L.A(california)dan benimle kalmak için gelmişti. Son gün odamızda birlikte uyuduk. O anda yanlış nerde diye sordum.. O bana çok yorgun olduğunu söyledi ve nasıl devam edeceğini bilemediğini söyledi.

Sunucu:Tam burada kameraya bakarak kardeşin Yoohwan'a birşeyler söyle.

Yoochun: "Yoohwan ,ben abin ilk olarak çok üzgünüm sana iyi bakamadım ve tek başına bıraktım. Gerçekten özür dilerim..teledonda konuştuğum zaman ağladığını duyuyorum..biliyorum önünde zor hareket ediyorum.. Ama Yoohwan abin çok önce çok acı çekti. Abin şimdi çalışıyor..bu gerçekten zor ve sorumluluk gerektiyor..ve..seni seviyorum..."

Micky mutsuz olduğunda, kendini yalnız hissettiğinde kardeşi Ricky'le konuşuyormuş ve rahatladığını söylüyormuş. "Her gün karımla aşk macerası yaşamak güzel olacaktır ve her zaman birlikte mutlu olabiliriz. Eğer bir sürü çocuk olursa karınla aşk yaşamaya zaman ayıramayacaksın değil mi?" diyormuş. Çocuklarını şımartacağını, eğer çocukları kötü bir şeyler yaparsa o zaman çok kızgın olabileceğini söylüyormuş. (Aman Yoochun kızma sen ya.)

İşte benim de bir zamanlar merak ettiğim bir konuydu bu.
Yoochun'un çorapları olmaması hakkında bir söyleyişi var;

[b]CM :merhaba.Japonya ve Kore arasında gidip geliyorsunuz hala iyi misiniz? çok endişeleniyorum.özellikle Yoochun'un bacakları için.hiç çorabı yok pantolonları da kısa geliyor.ve tabii ki ayakkabıları ona sormak istiyorum niçin çorap giymiyorsun?yoksa hiç yok mu?
YC : çorabım var
CM : bugün endişelenmiyorum
YC : çorabım var ama üşümeyi seviyorum
CM : garip
YC : vücudumdaki o hissi seviyorum
CM :anladım o zaman odadaki pencereyi açalım
YC : bir daha yapmayacağım tamam

Yoochun'un sevgilisi için hayali;

“Tek ve sadece sana beste yapacağım. Seni Aoyama’daki evimize götüreceğim. “
“Örneğin, onun DOĞUM GÜNÜNDE. İlk olarak, bir restoran kiralayacağım. Yer… Evet! Tepelerin yakınındaki Aoyama. Gürültülü bir yer değil. İki kişilik bir akşam yemeği ayarlayacağım ve ona eşlik edeceğim. Birbirimizle konuşarak yemeğin tadını çıkarmamızı sağlayacağım. Normalde yavaş konuşamam. Ama o gün, düşünerek konuşmak istiyorum. Karnımız tamamen doyduğunda ona hediyesini sunacağım. Hediye bir eşya değil. Ona şarkımı vereceğim. Sonra piyanoyu kullanarak, onu rahatlatacak ritmi olan bir şarkı çalacağım. Gerçekten utandırıcı olsa bile araya bir hikaye sokacağım. Böylece tüm şarkı onun üzerinde devasa bir etki bırakan “AŞK MEKTUBU” gibi olacak. Hissedeceği sıcacık duygular… Ninniye benzer bir şarkı söylemek istiyorum. Ailesi, kendi çocuğu olan hayal edebileceğin bir kız istiyorum. İnsanlar sık sık “Öyleyse yemek pişirebilen bir kız istiyorsun” diyorlar. Yapabilmesini istesem bile kendi sevgilimde öyle yetenekleri zor koşmuyorum. Örneğin genelde yemek yapmayabilir; ama yapınca da kendini mutlu hisseder. Dahası, onun yapacağı küçük şeylerle mutlu olurum. Yemek servisi yapması, selamlarken elini göğsüne düzgünce koyabilmesi, bunu gibi küçük şeyler. Her nedense onun böyle şeyler yapınca hoş olduğunu hissederim. Bu yüzden onu mutlu etmek için ona bir şarkı veririm. Bir hediye olarak onunla bir yerlere gitmek isterim. Hakone’nin sıcak ilkbaharları, gösterişli Shimogyo Dana, bu yerleri gezmek istiyorum. Onu oralara götürmek. Karşılığında hiçbir şey istemiyorum. Ama gülümseyen yüzü bundan hoşlandığını gösteriyor.”

(Bu kadar romantik olmak zorunda mısın ? :O) 



Gelelim Yoochun'un dövmelerine... Toplam 3 tane dövmesi varmış. İkisi sol göğsünün üstünde. Artık o dövmeler logo haline gelmiş. Diğer dövme ise bacağında yer alıyor. 

Yoochun'umuz (Diğer adıyla Micky'miz) arabalara çok tutkunmuş. Öyle bir tutkunluk ki bu.. Okurken tutuldum. :D
Her yıl arabasını düzenli olarak değiştiriyormuş. O kadar parayı nereden buluyor bilmem ama adama sürmek bile yakışıyor desem haksız mı olurum? 

Düşünsenize.. Sizi o yıl yeni aldığı arabasıyla gezdiriyor. Kore'desiniz ya da değilsiniz o kadar önemli değil. Daha çok benim için önemli değil. :D Böyle adamı bulmuşum napayım neredeyim? >_< Neyse.. Yoochun gibi romantizime bağlamayacağım. Korkmayın. :D


Micky Hakkında 100 Şey;

01) Adı: Park Yuchun
02) Cinsiyet:Erkek
03) Email adresi: Size söylemeyeceğim
04) Doğum tarihi: 4 Haziran 1986
05) Ailesi: Babası, Annesi, Erkek kardeşi
06) Boy:180 cm
07) Kilo:65 kg
08) Hakkınızdaki iyi şeyler: hiç birşey (ayıpsın yoochun :D)
09) Hakkınızdaki kötü şeyler: çok. hımm bazı şeyleri sonsuza dek unutamam
10) Kişiliğinizi bir kelime ile anlatın: anlaşılmaz (garip) ve saf
11) Favori ünlünüz: Hwangbo, Kim Gunmo ve Boa
12) Sevdiğiniz şarkılar: bütün şarkıları severim
13) Favori mevsiminiz: kış ve yaz içinden herhangi birisini seçemem
14) İyi olduğunuz oyun: Jacks
15) İdealiniz olan kadın:Hwangbo
16) Eşiniz sizden büyükmü, küçükmü, sizinle aynı yaştamı olmalı:hımmm küçük, hayır ayynu yaşta, hayır büyük.. her neyse bilmiyorum (küçük de olabilir yoochun tereddüt etme ben her zaman buradayım :D)
17) Şu an nasıl hissediyorsunuz: iyi, çünkü bunu yapıyorum
18) Şimdi cebinizde ne var: araba anahtarı, ev anahtarı
19) Dışarıda uyuduğunuz zamanlar: hatırlayamadığım kadar çok (Hii, kıyamam)
20) Alkol toleransınız:24 saat (Bışş)
21) İçki içme alışkanlıklarınız:24 saat sonra hiçbirşey hatırlamam
22) İlk içtiğinizde kaç yaşındaydınız: üniversite 1
23) Ne zaman evlenmek istiyorsunuz.evlenmek istemiyorum (sevinsem mi üzülsem mi ? :D)
24) Şarkı söylemeniz nasıll: fena değil
25) Dans etmeniz nasıl:fena değil
26) Bugünlerde istediğiniz şey:söylersem benim için yaparmısınız? Hayran mektupları istiyorum
27) Evde yalnızken ne yaparsınız: beste yaparım
28) Camın önünde dikilirken nedüşünürsünüz: lanet olsun
29) Şimdi giydiğiniz kıyafetler:şort ve siyah boxer (Oyşş asda:D)
30) Cüzdanınızda kaç lira var:9 dolar

31) Kız arkadaşınız için ne almak istiyorsunuz: kimbap
32) Boy sizin için sorunmu? hayır
33) Karaoke yaptığınızda hangi şarkıtı söylersiniz: Incomplete/ SISQO
34) Arkadaşlarınızla plan yaptığınız da onlar gelmezse ne yaparsınız: arayıp, sorardım
35) Sevdiğiniz insan sizi aldatırsa ne yaparsınız: kimsiniz
36) Sevdiğiniz insan için nekadar beklersiniz:24 saat
37) İlk öpüşmeniz: anaokulunda (OHA desem az kalır :D Naptın yoochun?)
38) Düzeltmeye gerek duymadığınız bir özelliğiniz: kaşlarım
39) Düzeltilmesini istediğiniz özelliğiniz: derim(ten rengim)
40) Şuan en çok özlediğiniz insanlar: Yongyun, Hyosung and BoA

41) İlk aşkınız: ortaokulda
42) En çok nezaman ağladınız:1999
43) Büyüdüğünüzü nezaman hissettiniz:Küçük kardeşime baktığım zaman
44) Sevmediğiniz şey: ayrımcılık
45) Ne zaman mutlu oldunuz: şimdi
46) Ne zaman çok şaşırdınız: hiçbir zaman
47) Bu zamana kadar karşı cinsten gördüğünüz en güzel kişi: kimse (aferin böyle devam et :D)
48) Neden kimseyle çıkmıyorsunuz: çıkılacak kimse yok.. (Ama yani -_-)
49 Bu kişiye karşı ne hissediyorsunuz: kime karşı
50) Bunu okuyan insanlara ne demek istersin: iyi iş

51) Sizi en çok endişelendiren şey: cildim
52) Ne zaman çok zayıf görünürsün: Hiçbir şey yapamadığımda
53) Birisinden nasıl ayrılırsınız:Konuyu değiştir
54) Bir insanın ihtiyacı olan 3 şey: Arkadaşlık, aşk, terbiye
55) Okuldaki notların: yorum yok
56)Telefonundaki 1. kişi: kimse
57) Telefon şirketin: AT&T
58) Telefon faturan: 49 dolar civarı
59)Gitmek istediğin yer:afrika
60) Favori televizyon programın: gül savaşı

61) Altına işeten film(aynen böyle yazıyor): Hae-Ahn-Sun
62) İzlediğin en anlamlı film: Gook-ah-kkot-hyang-gi
63) En son izlediğin film: Boon-no-ae-jil-joo 2
64)Tavsiye etmek istediğin film: Gook-ah-kkot-hyang-gi
65) Hangi filmde bir karakter olmak isterdin: Park Shinyang in Pyunji
66) Kaç kafeye(internet kafe) üyesin:3
67) Hangisine en çok girersin: bizimkine
68) Bu kafe hakkında ne hissediyorsun: çok şey
69) Kafeye yeni kaydolan birine yeni ne söylemek istersin: Bir yolunu bulup size döneceğim
70) Sevdiğin insanı başka insanların korumasına nedersin: hayır

71) Eğer ebeveynlerin evlenmeni onaylamazsa ne yaparsın:onları zorlarım
72) Sence sen oyuncu musun: umarım değilimdir
73) Kaçta kalkarsın: 8
74) Kaçta yatarsın: gece 2 de
75) İlk buluştuğun biri numaranı sorarsa ne yaparsın: veririm
76)Bi buluşmada birisinden hoşlanırsan ne yaparsın: hoşlanmamış gibi yaparım
77) Birlikte dışarı çıkmak istediğin ünlü: Hwangbo
78) Kaç çocuk istiyorsun: 2
79) İyi olduğun bir alan: müzik bestelemek, rüyamın peşinden gitmek
80) Bu on yıl içinde ne olmak isterim: şarkı yazarı

81) Şimdi kıskandığınız birisi: Kim Gunmo
82) Çok kullandiğinız bir kelime: intahar
83) Uyanır uyanmaz ne yaparım: piyano çalarım (dediğim şey kardişler :D)
84) 1milyon dolar kazansanız ne yaparsınız: neden 10 milyon değil
85) Görünmez olsanız ne yaparsınız:açık değimli? (hayır yoochun değil O.o asdaa:D)
86) Yaşayan en iyi şarkıcı: Kim Gunmo
87) Neden şarkı söylediğini anlamadığınız şarkıcılar: Şarkı söylemekten hoşlanmayanlar
88) Hoşlanmadığınız erkek tipi: ana kuzusu
89) Hoşlanmadığınız kadın tipi: ikiyüzlü
90) şimdi çıktığınız kişiden daha çok sevdiğin birisini bulursan ne yaparsın: bilmiyorum

91) ayrıldığın birisiyle karşılaşırsan ne hissedersin:memnun olurum
92) Sahip olduğun en önemli şey: ailem
93) İnternete ilk girdiğinde ne yaparsın: kafeyi ziyaret ederim
94) Sizi en çok şaşırtan şey. Yongyun un antisite yapacağını söylemesi
95) Uyuyamadığında ne yaparsın: piyano çalarım (yine dedim :D)

96)Sence önceki hayatında neydin:harusali(Korece) (Bu ne anlamadım :D)
97) Yeniden doğsan ne olmak isterdin: kaplumbağa (ve ben o kaplumbağayı öpüp prense çevirebilirim asdjak :D bi dk kurbağaydı o asdjakl)
98) Bunu bitirnce ne yapacaksın: postalayacağım
99) Ne kadar dürüsttün: ...
100) Ne söylemek isterdin, son alarak: bu testi kim yaptı! (>_<)



Peki şimdi Yoochun'un oynadığı bazı dizilerden bahsedelim mi?

Yoochun'un ilk dizisi olan SUNGKYUNKWAN SCANDAL'dan başlayalım. Benim Yoochun'u gördüğüm ilk dizi, Rooftop Prince'ti. Ama bu dizi de en az onun kadar güzeldi. İsterseniz önce konusunu belirteyim.

Joseon Hanedanı'nın hüküm sürdüğü sırada,Sungkyunkwan Scandal, Sungkyunkwan Üniversitesi'nde okuyan ve kendi aşk ve arkadaşlık hikâyelerini anlatan 4 yakışıklı öğrenciyi bir araya toplar. 

Kim Yun-Hee (Park Min-Young), bağımsız bir gayreti olan zeki, güvenilir bir genç kadındır. O, babasının ölümünden beri ailesine destek için çalışıyordu fakat derslerini de iyi yapabiliyordu. Bir gün, Kim Yun-Hee erkek kardeşinin yerine geçer ve sadece milli sınavını geçmek için erkek kılığına girer. 

Sınav gününde, Kim Yun-Hee, Lee Seon -Joon (Micky Yoochun) ile tanışır ve arkadaş olurlar. Lee Seon-Joon ayrıcalıklı bir çevreden gelir ve de yakışıklıdır. O, yalnız küstah ve kibirlidir. Onlar hem milli sınavı geçerler hem de Sungkyunwan Üniversitesi'nde beraber bir oda bile paylaşırlar.Ku Yong-Ha, Sungkyunkwan Üniversitesi'nde, şarkı söyleyen, içki içen ve bir de bayanlar arasında popülerliği olan iyi birisidir. 

Ku Yong-Ha, Kim Yun-Hee'nin bir kadın olduğunu keşfeder. Eğlence için, Ku Yong-Ha onun bu sırrını ortaya çıkarmaz ve okulda olduğu sürece onu gözlemler. Çok geçmeden Ku Yong-Ha, Kim Yun-Hee''den hoşlanmaya başlar.Moon Jae-Sin (Yu Ah- In) Sungyunkwan'da sorunları olan bir adamdır. Düşüncesiz bir kişi olan Moon Jae-Sin, düşünmeden önce harekete geçmeye yatkındır. O, bir politikacı olan babasından ve onun fırsatçı yöntemlerinden nefret eder. O, babasından intikam almak için Sungyunkwan'a gider. Moon Jae-Sin'de Kim Yong-Hee'nin sırrını keşfeder. O, onu korumaya çalışır, yaşamının geri kalanını onunla geçirmeyi beklerken Ku Yong-Ha, Kim Yun-Hee'nin bir kadın olduğunu keşfeder. Eğlence için, Ku Yong-Ha onun bu sırrını ortaya çıkarmaz ve okulda olduğu sürece onu gözlemler. Çok geçmeden Ku Yong-Ha, Kim Yun-Hee'den hoşlanmaya başlar.Moon Jae-Sin (Yu Ah- In) Sungyunkwan'da sorunları olan bir adamdır. Düşüncesiz bir kişi olan Moon Jae-Sin, düşünmeden önce harekete geçmeye yatkındır. O, bir politikacı olan babasından ve onun fırsatçı yöntemlerinden nefret eder. O, babasından intikam almak için Sungyunkwan'a gider. Moon Jae-Sin'de Kim Yong-Hee'nin sırrını keşfeder. 

Bu yazı biraz karışık olsa bile eğer diziyi izlemeye başlarsanız çok daha iyi anlayacaksınız ve izlemeden duramayacaksınız. Yine de sizlerle fragmanını paylaşmak istiyorum. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum! Zaten Yoochun'un oynadığı bir dizi kötü olamaz. :D

Şimdi sırada I MISS YOU (Missing You) var. Bu dizi hayatımda izlediğim en güzel dizilerden biri. Gerçekten insanı diziye çekiyor ve ilk 4-5 bölümü sizi ağlatıp duruyor. Duygusuz bile olsanız bu diziden çıkaracağınız dersler olacaktır ve yine duygusuz bile olsanız gözyaşı dökeceksiniz. İnanılmaz bir dizi. Konusu ise;

Han Jung Woo ve Lee Soo Yeon henüz gençliklerinin baharında 15 yaşında iki gençtir. Bu iki genç insan birbirlerini severek yüreklerine ilk aşkın tohumlarını ekmişler ve sonrasında ayrılmışlardır.Bu ayrılık onların belleklerinde derin bir yara bırakmıştır. Ve birer yetişkin olarak tekrar karşılaştıklarında onlar birbirlerine karşı kırgın ve kızgındırlar ama kalplerinde derin bir aşkla birbirlerini hala sevmektedirler. Yoon Eun Hye (Lee Soo Yeon), gelecek vaat eden çaylak bir moda tasarımcısı, Han Jung Woo (Park Yoo Chun ) ise cesur bir dedektiftir.

Basit bir konusu olduğunu düşünmeden izlemeye başlayın çünkü gerçekten insanı başka bir dünya'ya götürüyor. Özlem duygusunu yıllarca yaşatmışlar çocuğa dizide. :D Ağla ağla gözyaşı kalmadı. Ama sonu o kadar güzel bitti ki, en sevdiğim Kore dizileri arasında yerini aldı bile. 

Bu dizi hakkında yorum yapmak doğru mu bilmiyorum ama gerçekten Yoochun kendini her dizide göstermeyi başarıyor. ROOFTOP PRINCE Yoochun'un I Miss You sonrasında oynadığı diğer bir dizi. Bu adama boşuna yetenekli demiyorum. O kadar insan da boşuna hayran değil. Bu kadar altyapısı ve kişiliği güçlü bir erkek olduğu için ona ciddi anlamda bir hayranlık besliyorum. Bu dizinin sonunu her ne kadar beğenmesem de aslında her şey olması gerektiği gibi bitti. İnsan sonunda gülsem mi üzülsem mi diye düşünüyor. :D Siz de aynı şeyleri düşüneceksiniz. Ama gerçekten izlemeye değer bir dizi. Komik ve aynı zamanda duygusal. Geçmiş zamanda yaşamış bir prensi anlatıyor. Osmanlı zamanını düşünün. Cariyeleri.. Prens belli bir yaşa geldikten sonra  evlenmesi için halktan bir kızı seçmeye başlıyorlar. Ama seçilen kişi doğru kişi miydi acaba? Bir aksilik yüzünden Prens'in bütün kaderi değişiyor. Ama olağanüstü bir şey oluyor ve geleceğe gidiyor. Park Ha isminde bir kızla tanışıyor. Acaba o kız evlenmesi gereken, bir kaza sonucu zarar gören ve evlendiği kişinin kardeşi, baldızı mı? Artık dizinin konusunu buraya kopyalamaya gerek bile duymadım. :D Oturup burada hepinize anlatmak isterdim ama o kadar güzel bir dizi ki, izlemenizi ve o heyecanı yaşamanızı gönülden istiyorum.

Ve işte dizinin fragmanı;

Eğer bu yazıyı sonuna kadar okuduysanız size gerçekten minnettarım. Gerek JYJ hayranı olun gerek merak edin, eğer merakınızı giderebilmiş ve tekrar bu anıları yaşatmışsam ne mutlu bana!

Yoochun'un bu kadar dizisi yok tabii. Daha birçok dizisi var ama izlemiş olduğum dizileri sizlerle paylaştım. Daha geçen gün yine Yoochun'un dizisi olan MISS RIPLEY'e başladım. İlk bölüm hoşuma gitti ve umarım yine bu diziler gibi insana unutulmaz anlar yaşatır.